وَ تُحْذَفُ مِنَ الْفِعْلِ مَعَهُمَا النُّونُ فِي الْأَمْثِلَةِ الْخَمْسَةِ كَمَا تُحْذَفُ مَعَ الْجَازِمِ وَ هِيَ يَفْعَلاَنِ وَ تَفْعَلاَنِ وَ يَفْعَلُونَ وَ تَفْعَلُونَ وَ تَفْعَلِينَ. وَ تُحْذَفُ وَاوُ يَفْعَلُونَ وَ تَفْعَلُونَ وَ يَاءُ تَفْعَلِينَ إِلاَّ إِذَا انْفَتَحَ مَا قَبْلَهُمَا، نَحْوُ؛ لاَ تَخْشَوُنَّ وَ لاَ تَخْشَيِنَّ وَ لَتُبْلَوُنَّ وَ إِمَّا تَرَيِنَّ وَ يَفْتَحُ آخِرُ الْفِعْلِ إِذَا كَانَ فِعْلَ الْوَاحِدِ وَ الْوَاحِدَةِ الْغَائِبَةِ وَ يُضَمُّ إِذَا كَانَ فِعْلَ جَمَاعَةِ الذُّكُورِ وَ يُكْسَرُ إِذَا كَانَ فِعْلَ الْوَاحِدَةِ الْمُخَاطَبِةِ. فَتَقُولُ فِي أَمرِ الْغَائِبِ مُؤَكَّدًا بِالنُّونِ الثَّقِيلَةِ؛ لِيَنْصُرَنَّ لِيَنْصُرَانِّ لِيَنْصُرُنَّ لِتَنْصُرَنَّ لِتَنْصُرَانِّ لِيَنْصُرْنَانِّ. وَ بِالخَفِيفَةِ لِيَنْصُرَنْ لِيَنْصُرُنْ لِتَنْصُرَنْ، وَ فِي أَمْرِ الْحَاضِرِ مُؤَكَّدًا بِالنُّونِ الثَّقِيلَةِ اُنْصُرَنَّ اُنْصُرَانِّ اُنْصُرُنَّ اُنْصُرِنَّ اُنْصُرَانِّ اُنْصُرْنَانِّ وَ بِالخَفِيفَةِ اُنْصُرَنْ اُنْصُرُنْ اُنْصُرِنْ وَ قِسْ عَلَى هَذَا نَظَائِرَهُ.
وَ تُحْذَفُ ve hazf edilir, مِنَ الْفِعْلِ fiilden, مَعَهُمَا o ikisi (nun-u muhaffefe ve nun-u müşeddede) birlikte, النُّونُ فِي الْأَمْثِلَةِ الْخَمْسَةِ emsile-i hamse yani meşhur adıyla efal-i hamsedeki nun, كَمَا gibi, تُحْذَفُ hazfedilir, مَعَ الْجَازِمِ cezm edici edatlarla, وَ هِيَ ve o 5 emsile, efal; يَفْعَلاَنِ ve وَ تَفْعَلاَنِ ve وَ يَفْعَلُونَ ve وَ تَفْعَلُونَ ve وَ تَفْعَلِينَ bablarıdır. وَ تُحْذَفُ ve hazfedilir, وَاوُ يَفْعَلُونَ yani yef’âlune vezninin vav harfi, وَ تَفْعَلُونَ ve tef’âlune vezninin vav harfi, وَ يَاءُ تَفْعَلِينَ ve tef’âlîne vezninin ya harfi, إِلاَّ ancak hazfedilmez, إِذَا انْفَتَحَ fethalı olduğunda, مَا قَبْلَهُمَا o ikisinden (vav ve ya) önceki harf. نَحْوُ misali şöyledir; لاَ تَخْشَوُنَّ ve لاَ تَخْشَيِنَّ ve لَتُبْلَوُنَّ gibi. وَ إِمَّا تَرَيِنَّ ve terayinne fiiline gelince, وَ يَفْتَحُ آخِرُ الْفِعْلِ fiilin sonu fethalanır, إِذَا كَانَ olduğunda, فِعْلَ الْوَاحِدِ vahid fiil yani müfred müzekker, وَ الْوَاحِدَةِ الْغَائِبَةِ vahidetül gaibe yani müfred müennes gaibe, وَ يُضَمُّ ve dammelenir, إِذَا كَانَ olduğunda, فِعْلَ جَمَاعَةِ الذُّكُورِ yani cemi müzekker, وَ يُكْسَرُ ve kesrelenir, إِذَا كَانَ olduğunda, فِعْلَ الْوَاحِدَةِ الْمُخَاطَبِةِ müfred müennes muhataba olduğunda. فَتَقُولُ bu bilgilerden sonra dersin ki; فِي أَمرِ الْغَائِبِ emr-i gaib için, مُؤَكَّدًا müekked olan, بِالنُّونِ الثَّقِيلَةِ sekil olan nunla yani nun-u müşeddede ile, لِيَنْصُرَنَّ لِيَنْصُرَانِّ لِيَنْصُرُنَّ لِتَنْصُرَنَّ لِتَنْصُرَانِّ لِيَنْصُرْنَانِّ dersin. وَ بِالخَفِيفَةِ ve nun-u muhaffefe ile de; لِيَنْصُرَنْ لِيَنْصُرُنْ لِتَنْصُرَنْ dersin. وَ فِي أَمْرِ الْحَاضِرِ ve emr-i hazır için, مُؤَكَّدًا müekked olan, بِالنُّونِ الثَّقِيلَةِ sekil olan nun ile yani nun-u müşeddede ile, اُنْصُرَنَّ اُنْصُرَانِّ اُنْصُرُنَّ اُنْصُرِنَّ اُنْصُرَانِّ اُنْصُرْنَانِّ dersin. وَ بِالخَفِيفَةِ ve nun-u muhaffefe ile de, اُنْصُرَنْ اُنْصُرُنْ اُنْصُرِنْ dersin. وَ قِسْ ve kıyas et, عَلَى هَذَا buna yani emr-i gaib ve emr-i hazır sigalarına, نَظَائِرَهُ onların benzerlerini.
Metnin Toplu Manası; Nun-u müşeddede ve nun-u muhaffefe ile beraber olan nun harfi emsile-i hamsede hazfedilir. Bu hazif cezm ediliciler ile gerçeleşir. 5 siga aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Emsile-i Hamse / Efâl-i Hamse | ||
Vezin | Mevzun | Siga |
يَفْعَلاَنِ | يَنْصُرَانِ | Tesniye müzekker gaib |
تَفْعَلاَنِ | تَنْصُرَانِ | Tesniye müennes ve müzekker |
يَفْعَلُونَ | يَنْصُرُونَ | Cemi müzekker gaib |
تَفْعَلُونَ | تَنْصُرُونَ | Cemi müzekker muhatab |
تَفْعَلِينَ | تَنْصُرِينَ | Müfred müennes muhataba |
يَفْعَلُونَ vezninin vav harfi ve تَفْعَلِينَ vezninin ya harfi tekid nun-u dahil olduğunda hazfedilir. Ancak vav ve ya harflerinden önceki harf fethalı olursa hazfedilmez. Buna misal; لاَ تَخْشَوُنَّ ve لاَ تَخْشَيِنَّ ve لَتُبْلَوُنَّ gibidir. Bu fiillerin ilal kaidesi maksud derslerinde verilmiştir. تَرَيِنَّ fiiline gelince, burada da ya harfi kendisinden önceki harf (ma kabli) fethalı olduğu için hazfedilmemiştir. Diyelim ki hazfedildi, o halde cemi müzekker alameti ortadan kalkacak ve fiilin sıhhati bozulacaktır. Her zaman cemi alametleri, tesniye alametlerini korumak zorundayız. Nun-u tekid (nun-u müşeddede veya nun-u muhaffefe) dahil olduğunda, müfred müzekker (gaib veya muhatab fark etmez) fiilin son harfi fethalanır ve cemi müzekker (gaib veya muhatab fark etmez) fiilin sonu dammelenir ve müfred müennes muhataba olan fiilin sonu ise kesrelenir. Bu bilgiler dahilinde emr-i gaib ve emr-i hazır sigalarından nun-u müşeddede ve nun-u muhaffefe ile bu beş siga aşağıdaki tabloda verilmiştir. Bundan sonra her ne zaman emr-i gaib ve emr-i hazır çekimi yapılacak olursa burada bahsedilen çekimlere kıyas et.
Nun-u Tekid / Emr-i Gaib | |
Nun-u Müşeddede | Nun-u Muhaffefe |
لِيَنْصُرَنَّ | لِيَنْصُرَنْ |
لِيَنْصُرَانِّ | لِيَنْصُرُنْ |
لِيَنْصُرُنَّ | لِتَنْصُرَنْ |
لِتَنْصُرَنَّ | |
لِيَنْصُرنَانِّ | |
Nun-u Tekid / Emr-i Hazır | |
Nun-u Müşeddede | Nun-u Muhaffefe |
اُنْصُرَنَّ | اُنْصُرَنْ |
اُنْصُرَانِّ | اُنْصُرُنْ |
اُنْصُرُنَّ | اُنْصُرِنْ |
اُنْصُرِنَّ | |
اُنْصُرَانِّ | |
اُنْصُرْنَانِّ |
Yorum Yaz