اَلْبَابُ الْخَامِسُ؛ فَعُلَ يَفْعُلُ، مَوْزُونُهُ؛ حَسُنَ يَحْسُنُ وَ عَلاَمَتُهُ؛ أَنْ يَكُونَ عَيْنُ فِعْلِهِ مَضْمُومًا فِي الْمَاضِى وَ الْمُضَارِعِ. وَ بِنَاؤُهُ؛ لاَ يَكُونُ إِلاَّ لاَزِمًا. نَحْوُ؛ حَسُنَ زَيْدٌ
اَلْبَابُ الْخَامِسُ sülasi mücerred babların 5.si; Mazisi فَعُلَ ve muzarisi يَفْعُلُ veznindendir. مَوْزُونُهُ bu babın mevzunu; Mazide حَسُنَ ve muzaride يَحْسُنُ şeklindedir. وَ عَلاَمَتُهُ bu babın alameti; أَنْ يَكُونَ olmasıdır, عَيْنُ فِعْلِهِ fiilin ayn ul-fiilinin, مَضْمُومًا madmum yani dammeli, فِي الْمَاضِى وَ الْمُضَارِعِ mazi ve muzari hallerinde. وَ بِنَاؤُهُ ve bu babın binası; لاَ يَكُونُ olmaz, إِلاَّ لاَزِمًا sadece lazım fiil olur. نَحْوُ misali şöyledir; حَسُنَ زَيْدٌ “Zeyd güzel oldu” gibidir.
Metnin Toplu Manası; Sülasi mücerredlerin 5. Babı, mazide فَعُلَ ve muzaride يَفْعُلُ vezninden gelir. Bu babın mevzunu mazide حَسُنَ ve muzaride يَحْسُنُ gibidir. Bu babın alameti mazi ve muzari fiillerinin her ikisinin de ayn ul-fiillerinin dammeli olmasıdır. Bu babın bina edilişine gelince, sadece lazım fiiller bu babtan gelir. Bu babtan asla müteaddi fiiller gelmezler. Aynı zamanda nerede mazisinin ayn ul-fiili dammeli bir fiil görürsek bilelim ki muzarisinin de ayn ul-fiili dammelidir. Lazım fiile misal حَسُنَ زَيْدٌ “Zeyd güzel oldu” cümlesindeki حَسُنَ fiilidir. Güzel olmak Zeyd’in kendi nefsinde gerçekleştiği ve bir başkasına geçmediği için bu حَسُنَ fiili lazım bir fiildir.
“Basura” yani “gördü” şeklindeki fiil, 5.babtan olmasına rağmen mana açısından müteaddi değil midir? Evet belki harfi cer ile kullanılıyor ama sonuçta bir failin fiilinin etkisi geçiyor bir mefule?
fiildeki görme manası göz ile değil akıl iledir. Basiret denilen şey öngörüdür. nazara yada raâ fiili kafa gözüyle olduğu için müteaddidir. Halbuki basiret manası ifade eden fiilde kişinin kendi nefsinde vaki olan bir önseziden bahsediyoruz.