إِعْلَمْ أَنَّ التَّصْرِيفَ فِي اللُّغَةِ التَّغْيِيرُ وَ فِي الصِّنَاعَةِ تَحْوِيلُ الْأَصْلِ الْوَاحِدِ إِلَى أَمْثِلَةٍ مُخْتَلِفَةٍ، لِمَعَانٍ مَقْصُودَةٍ. لاَ تَحَصِلُ إِلاَّ بِهَا
إِعْلَمْ sen bil ki; أَنَّ التَّصْرِيفَ tasrifin olmasını, فِي اللُّغَةِ lugatta, yani lugat manada; التَّغْيِيرُ tağyir (bölme) manasında olduğunu bil. وَ فِي الصِّنَاعَةِ ve sınaatte ise; تَحْوِيلُ tahvil etmeyi, الْأَصْلِ الْوَاحِدِ aslı vahidi, yani masdarı tahvil etmektir, إِلَى أَمْثِلَةٍ مُخْتَلِفَةٍ muhtelif misallere, bu tahvil لِمَعَانٍ manalar içindir, مَقْصُودَةٍ kasd edilen manalar içindir. Bu manalar لاَ تَحَصِلُ hasıl olmaz, إِلاَّ بِهَا onsuz, yani emsilesiz.
Metnin Toplu Manası; Tasrifin (İlm-i Sarf’ın), lugatta “Tağyir” ve sınaatte ise “Aslı Vahidi (yani tek asılı, masdarı)” kastedilen manaları elde etmek için muhtelif misallere (mazi, muzari, hal, meful, ism-i fail vs) tahvil etmek olduğunu bil! Bu manalar (lugat ve sınaat) emsilesiz, yani sigalar olmaksızın hasıl olmaz.
Tağyir; Bir şeyi bölüştürmek demektir. Aslı vahid, genel anlamda sarfçıların örfünde “masdar” olarak kullanılır. Sarfın lugattaki manasına misal; كَانَ “oldu” ve إِمْكَانْ “oluşum” ve مُتَمَكِّنْ “mekanda var olan” gibi bir asıldan bir çok manalar türetiriz. İşte bu masdarı tağyir etmemiz anlamına gelir. Sınaatte ise; Her hangi bir sektördeki insanların, lugatta kullanıldığı manasına binaen kendi ehil oldukları konuda o kelimeyi kendi aralarındaki meşvere sonucunda diledikleri şeye vaz etmeleridir. Misal; Sahafta bir kitap görürsünüz ve o kitap çok eski ve yıpranmışsa, sahhaf size der ki bu kitap “yorgun” görüldüğü gibi cansız bir varlığa bir kelime vaz edildi. Eğer o kitap eski olmasına rağmen yinede bütünlüğünü yitirmediyse, sahhaf size der ki bu kitabın kondüsyonu iyi. Bu kelimeler her sahhaf tarafından kabul edilmiştir. Kısacası Teknik dil diyebiliriz.
Yorum Yaz