اَلْبَابُ السَّادِسُ ؛ فَعِلَ يَفْعِلُ، مَوْزُونُهُ؛ حَسِبَ يَحْسِبُ وَ عَلاَمَتُهُ؛ أَنْ يَكُونَ عَيْنُ فِعْلِهِ مَكْسُورًا فِي الْمَاضِى وَ الْمُضَارِعِ. وَ بِنَاؤُهُ؛ لِلتَّعْدِيَّةِ غَالِبًا وَ قَدْ يَكُونُ لاَزِمًا. مِثَالُ الْمُتَعَدِّى، نَحْوُ؛ حَسِبَ زَيْدٌ عَمَرًا فَاضِلًا وَ مِثَالُ اللَّازِمِ، نَحْوُ؛ نَعِمَ زَيْدٌ.
اَلْبَابُ السَّادِس sülasi mücerredlerin 6. Babı, Mazide فَعِلَ ve muzaride يَفْعِلُ vezninden gelir. مَوْزُونُهُ bu babın mevzunlar mazide حَسِبَ ve muzaride يَحْسِبُ şeklindedir. وَ عَلاَمَتُهُ bu babın alameti; أَنْ يَكُونَ olmasıdır, عَيْنُ فِعْلِهِ fiilinin ayn ul-fiili, مَكْسُورًا kesreli, فِي الْمَاضِى وَ الْمُضَارِعِ mazi ve muzari vezinlerinde. وَ بِنَاؤُهُ bu babın binası; لِلتَّعْدِيَّةِ geçişlilik içindir, غَالِبًا çoğu kez, وَ قَدْ يَكُونُ ve bazen olur, لاَزِمًا lazım fiil olur. مِثَالُ الْمُتَعَدِّى müteaddi fiile misal; نَحْوُ şu şekildedir, حَسِبَ زَيْدٌ عَمَرًا فَاضِلًا “Zeyd, Amr’ın faziletli olduğunu zannetti” gibidir ve وَ مِثَالُ اللَّازِمِ lazım fiile misal, نَحْوُ şunun gibidir; نَعِمَ زَيْدٌ “Zeyd ne güzel oldu” gibidir.
Metnin Toplu Manası; Sülasi mücerredlerin 6. babı mazide فَعِلَ ve muzaride يَفْعِلُ vezninden gelir. Bu babın mevzunları mazide حَسِبَ ve muzaride يَحْسِبُ şeklindedir. Bu babın alameti, mazi ve muzari fiillerinin her ikisinin de ayn ul-fiillerinin kesreli gelmesidir. Bu babın binası çok kere geçişli ve bazen geçişsiz olur. Geçişli fiile misal حَسِبَ زَيْدٌ عَمَرًا فَاضِلًا “Zeyd, Amr’ın faziletli olduğunu zannetti” cümlesindeki حَسِبَ fiilidir. Zeyd’in zannetme işi Amr’a geçmiştir. Bu babtan gelen geçişsiz fiile misal نَعِمَ زَيْدٌ “Zeyd ne güzel oldu” cümlesindeki نَعِمَ fiilidir. Güzel olmak Zeyd’in kendisinde kaldığından bu fiil geçişsizdir.
Yorum Yaz