يُسَاعِدُ الصَّدِيقُ الْوَفِيُّ أَصْدِقَاءَهُ
Vefalı arkadaş, arkadaşlarına yardım eder
قَابَلْنَا هَذَا الْكَاتِبَ الْمَشْهُورَ
Bu meşhur yazarı gördük
وَافَقَ مَجْلِسُ النَّوَّابِ عَلَى هَذَا الْمَشْرُوعِ
Millet meclisi bu projeyi onayladı
وَاصَلَ الطُّلَّابُ جُهُودَهُمْ
Öğrenciler çalışmalarına devam ettiler
قَابَلَ زَيْدٌ عَمْرًا
Zeyd Amr ile görüştü
قَاتَلَهُمْ اللهُ
Allah onları katletti
كَاتَبَتِ الْبِنْتَانِ فِي الْأُسْبُوعِ الْمَاضِي
İki kız geçen hafta yazıştı