TENBİH
Bazı kitaplarda, leyse’ye benzeyerek amel eden 4 tane nefy harfinden söz edilmiştir. Bu nefy harfleri; ما / لا / إِنْ / لاتَ harfleridir. Musannıf Birgivi sadece ما ve لا harflerini izhar kitabına dahil etmiştir. إِنْ ve لاتَ harflerini ise zikretmemiştir. Çünkü leyse’se benzetilen إِنْ harfinin nefyliği hususunda ihtilaf vardır. Hatta bu إِنْ harfi, leyseye benzeyen ma’nın dahi amelini iptal eder. لاتَ ‘ye gelince, bu kelime ise لا ve tenis ta’sından ibarettir. لاتَ ‘nin amel etmesi için vakit bildirimi olmalıdır. Yani سَاعَتْ ve أَوَانْ ve حِينْ gibi vakit bildiren kelimeler gereklidir. سَاعَتْ kelimesi; zamanın mütemmim bir cüzüdür. أَوَانْ ise zaman kelimesi ile aynı muvazenede olan, ve aynen zaman manasındadır. حِينْ ise; belirsiz olan bir anlık zaman dilimidir ve görecelidir.
Allah-u Teâlâ ayet-i Celile’de şöyle der;
فَأَزَلَّهُمَا الشَّيْطَانُ عَنْهَا فَأَخْرَجَهُمَا مِمَّا كَانَا فِيهِ وَقُلْنَا اهْبِطُواْ بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ وَلَكُمْ فِي الأَرْضِ مُسْتَقَرٌّ وَمَتَاعٌ إِلَى حِينٍ
فَأَزَلَّهُمَا böylece o ikisinin ayağını kaydırdı, الشَّيْطَانُ şeytan (kaydırdı), عَنْهَا ondan (cennetten), فَأَخْرَجَهُمَا böylece o ikisini (Adem peygamber ve zevcesi) çıkarttı (şeytan), مِمَّا كَانَا فِيهِ içinde oldukları şeyden (yani cennetten), وَقُلْنَا اهْبِطُواْ ve çıkın (düşün, gidin vs.) dedik, بَعْضُكُمْ sizin bazınız, لِبَعْضٍ bazınıza, عَدُوٌّ düşmandır, وَلَكُمْ ve sizin içindir, فِي الأَرْضِ yeryüzünde, مُسْتَقَرّ bir istikrar, karar yeri, وَمَتَاعٌ ve meta vardır (mal, mülk vs.), إِلَى حِينٍ bir ana kadar… Bakara Suresi 36 Ayeti; Böylece şeytan, o iksinin ayağını ondan (cennetten) kaydırdı ve o ikisini ondan (cennetten) çıkarttı. Biz de çıkın (cemi kalıp olduğundan, sadece Adem peygamber ve eşi değil, şeytan dahil cemi halde bu fiiile muhatabtır) dedik. Sizin bazınız, bazınıza düşmandır. Ve sizin için yeryüzünde bir ana kadar istikrar ve meta vardır.
إِنْ ve لَاتَ harflerinin amel etmeleri için, tıpkı ما ‘nın amel etme şartları geçerlidir. Fakat إِنْ harfinden sonra إِنْ ‘i zaide gelemez.
Leyse gibi amel eden إِنْ ‘i nafiyeye misal; إِنْ ذَلِكَ نَافِعَكَ و لا ضَرَّكَ “Bu sana ne fayda verir ne de zarar” gibi. Leyse gibi amel eden لاتَ ‘ye misal;
كَمْ أَهْلَكْنَا مِن قَبْلِهِم من قَرْنٍ فَنَادَوْا وَلَاتَ حِينَ مَنَاصٍ
كَمْ kaç, أَهْلَكْنَا biz helak ettik, مِن قَبْلِهِم onlardan önce, من قَرْنٍ nesil, halk, فَنَادَوْا nida ettiler, çığlık attılar, feryat ettiler, وَلَاتَ حِينَ zaman, an değildi; مَنَاصٍ kurtuluş, kaçış. Sad suresi 3. Ayeti; Onlardan önce nice nesilleri helak ettik. O zaman feryat ettiler, ama kurtuluş vakti geçmişti (değildi).
-Bir sonraki derste leyseye benzeyen iki harf (mâ ve lâ) anlatılacaktır. Bu ön bilgidir.
Yorum Yaz