أَمَّا الثُّلاَثِىُّ الْمُجَرَّدِ فَإِنْ كَانَ مَاضِيهِ عَلَى فَعَلَ بِفَتْحِ الْعَيْنِ فَمُضَارِعُهُ يَفْعُلُ أَوْ يَفْعِلُ بِضَمِّ الْعَيْنِ أَوْ كَسْرِهَا، نَحْوُ؛ نَصَرَ يَنْصُرُ وَ ضَرَبَ يَضْرِبُ. وَ يَجِئُ مُضَارِعُهُ عَلَى وَزْنِ يَفْعَلُ بِفَتْحِ الْعَيْنِ إِذَا كَانَ عَيْنُ فِعْلِهِ أَوْ لاَمُهُ حَرْفًا مِنْ حُرُوفُ الْحَلْقِ، وَ هِيَ سِتَّةٌ؛ اَلْهَمزَةُ وَ الْهَاءُ وَ الْعَيْنُ وَ الْغَيْنُ وَ الْحَاءُ وَ الْخَاءُ. نَحْوُ؛ سَئَلَ يَسْئَلُ وَ مَنَعَ يَمْنَعُ وَ أَبَى يَأْبَى شَاذٌّ. وَ إِنْ كَانَ مَاضِيهِ عَلَى فَعِلَ بِكَسْرِ الْعَيْنِ، فَمُضارِعُهُ يَجِئُ عَلَى يَفْعَلُ بِفَتْحِ الْعَيْنِ، نَحْوُ؛ عَلِمَ يَعْلَمُ. إِلاَّ مَا شَاذَّ نَحْوُ؛ حَسِبَ يَحْسِبُ وَ أَخَوَاتِهِ مِثْلُ وَمِقَ يَمِقُ وَ وَرِثَ يَرِثُ. وَ إِنْ كَانَ مَاضِيهِ عَلَى فَعُلَ مَضْمُومَ الْعَيْنِ فَمُضَارِعُهُ عَلَى يَفْعُلُ بِضَمِّ الْعَيْنِ، نَحْوُ؛ حَسُنَ يَحْسُنُ وَ كَرُمَ يَكْرُمُ.
أَمَّا الثُّلاَثِىُّ الْمُجَرَّدِ sülasi mücerrede gelince; فَإِنْ şayet, كَانَ مَاضِيهِ onun (sülasi mücerredin) mazisi olur ise; عَلَى فَعَلَ fe’ale vezni üzere. Bu fe’ale بِفَتْحِ الْعَيْنِ aynul fiili fetha üzeredir. Mazisi فَعَلَ vezninde olan sülasi mücerredin; فَمُضَارِعُهُ onun (sülasi mücerredin) muzarisine gelince; يَفْعُلُ yef’alu veznindedir, أَوْ veya, يَفْعِلُ yef’ilu veznindedir. Yef’ilu babı بِضَمِّ الْعَيْنِ aynul fiilin dammesiyle, Yef’alu babı ise أَوْ كَسْرِهَا aynul fiilin kesresiyledir. Yani mazisi فَعَلَ olan bir sülasi mücerredin muzarisi يَفْعُلُ veya يَفْعِلُ olarak gelir. Mazisi فَعَلَ ve muzarisi يَفْعُلُ ‘ya misal; mazi نَصَرَ ve muzari يَنْصُرُ ‘dur. Mazisi فَعَلَ ve muzarisi يَفْعِلُ ‘ya misal; Mazi ضَرَبَ ve muzari يَضْرِبُ ‘dur. وَ يَجِئُ ve gelebilir, (ne gelebilir); مُضَارِعُهُ onun (sülasi mücerredin) muzarisi; عَلَى وَزْنِ يَفْعَلُ yef’alu vezni üzere gelebilir. بِفَتْحِ الْعَيْنِ bu yef’alu muzarisinin aynul fiilinin fethasıyla gelebilir. Bu yef’alu muzarisinin gelmesi; إِذَا كَانَ olduğunda, عَيْنُ فِعْلِهِ sülasi mücerred olan فَعَلَ mazi fiilinin muzarisi olan يَفْعَلُ vezninin aynul fiilinin, أَوْ لاَمُهُ veya lamul fiilinin, حَرْفًا bir harf olmasıdır ki, o harf; مِنْ حُرُوفُ الْحَلْقِ halk (boğaz) harflerinden biri olmasıdır. وَ هِيَ ve o boğaz harfleri; سِتَّةٌ altı tanedir; اَلْهَمزَةُ hemze, وَ الْهَاءُ ve he, وَ الْعَيْنُ ve ayn, وَ الْغَيْنُ ve ğayn, وَ الْحَاءُ ve ha, وَ الْخَاءُ ve ha. نَحْوُ gibidir; سَئَلَ يَسْئَلُ mazi muzarisi ve وَ مَنَعَ يَمْنَعُ mazi muzarisi. Ve وَ أَبَى يَأْبَى mazi muzarisi ise; شَاذٌّ şazz yani kural dışıdır. وَ إِنْ كَانَ eğer olursa, مَاضِيهِ onun (sülasi mücerred fiilin) mazisi; عَلَى فَعِلَ fe’ile vezni üzere, بِكَسْرِ الْعَيْنِ bu fe’ile vezninin aynul fiilinin kesresiyle. فَمُضارِعُهُ böylece فَعِلَ mazi fiilinin muzarisi; عَلَى يَفْعَلُ yef’alu vezni üzeredir, بِفَتْحِ الْعَيْنِ aynul fiilin fethasıyla. نَحْوُ gibidir; عَلِمَ يَعْلَمُ mazi muzarisi gibi. إِلاَّ ancak müstesnadır yani mazisi فَعِلَ olan fiilin muzarisi يَفْعَلُ vezninde gelmez; مَا شَاذَّ o fiil ki şazzdır; نَحْوُ gibidir; حَسِبَ يَحْسِبُ mazi muzarisi gibi. وَ أَخَوَاتِهِ ve onun yani حَسِبَ يَحْسِبُ mazi muzarisinin kardeşleridir. Bu fiiller sahih fiil olarak azdık, çoğunlukla mutel fiillerde olur; مِثْلُ misli gibidir; وَمِقَ يَمِقُ mazi muzarisi gibi ve وَ وَرِثَ يَرِثُ mazi muzarisi gibi. وَ إِنْ كَانَ eğer olursa, مَاضِيهِ sülasi mücerred fiilin mazi fiili; عَلَى فَعُلَ fe’ule vezni üzere olursa; مَضْمُومَ الْعَيْنِ aynul fiilin madmum (dammeli) olmasıyla, فَمُضَارِعُهُ ve فَعُلَ mazi fiilinin muzarisinin de, عَلَى يَفْعُلُ yef’ulu babı üzere olması, بِضَمِّ الْعَيْنِ aynul fiilin dammelenmesiyle. نَحْوُ gibidir; حَسُنَ يَحْسُنُ mazi muzarisi gibi, ve وَ كَرُمَ يَكْرُمُ mazi muzarisi gibidir.
Metnin Toplu Manası: Sülasi mücerred fiile gelince; Eğer sülasi mücerred fiilin mazisi فَعَلَ (aynul fiilin fethasıyla mültebistir) vezni üzere olursa ve bu فَعَلَ mazi fiilin muzarisi يَفْعُلُ (aynul fiilin dammesiyle mültebistir) veya يَفْعِلُ (aynul fiilin kesresiyle mültebistir) vezinlerinden biri üzere olur. فَعَلَ يَفْعُلُ ‘ya misal; نَصَرَ يَنْصُرُ gibidir. فَعَلَ يَفْعِلُ ‘ya misal; ضَرَبَ يَضْرِبُ gibidir. Ve bu فَعَلَ vezninde olan fiili mazinin muzarisi; fiilinin aynul fiili veya lamul fiili boğaz harflerinden (Huruf ul-Halk) bir harf olduğu zaman يَفْعَلُ (aynul fiilin fethasıyla mültebistir) vezni üzere de gelir. Boğaz harfleri 6 tanedir; ء hemze, هـ he, ع ‘ayn, غ ğayn, ح ha, خ kha. Aynul fiili boğaz harflerinden olan ve فَعَلَ يَفْعَلُ vezinlerine girmiş mazi muzari fiil سَئَلَ يَسْئَلُ gibidir, Lamul fiili boğaz harflerinden olan ve فَعَلَ يَفْعَلُ vezinlerine girmiş mazi muzari fiil مَنَعَ يَمْنَعُ gibidir. Yalnız أَبَى يَأْبَى mazi ve muzarisi فَعَلَ يَفْعَلُ mazi muzarisine dahil olmasına rağmen, aynul ve lamul fiilleri boğaz harflerinden olmadığı için kural dışı (şazz) olarak kabul edilmiştir. Eğer sülasi mücerred fiilin mazisi فَعِلَ (aynul fiilin kesresiyle mültebistir) vezni üzere olduğu zaman bu فَعِلَ mazi fiilin muzarisi يَفْعَلُ (aynul fiilin fethasıyla mültebistir) vezni üzere gelir. فَعِلَ يَفْعَلُ mazi ve muzarisine misal; عَلِمَ يَعْلَمُ gibidir. Ancak şazz olan fiiller müstesnadır. Yani mazisi فَعِلَ iken muzarisi يَفْعَلُ üzere gelmeyen fiilin misali; حَسِبَ يَحْسِبُ mazi ve muzarisi ve bu حَسِبَ يَحْسِبُ mazi muzarisinin kardeşleri (benzerleri) gibi. Yani mazisi فَعِلَ iken muzarisi يَفْعَلُ vezni üzere gelmesi gerekirken يَفْعِلُ vezni üzere gelen fiiller gibi. Bu şekilde mevcut olan fiiler genellikle mutel fiillerdir. وَمِقَ يَمِقُ mazi muzarisi ve وَرِثَ يَرِثُ mazi muzarisi gibi. Eğer sülasi mücerred fiilin mazisi فَعُلَ (aynul fiilin dammesiyle mültebistir) vezni üzere olursa, فَعُلَ mazi fiilinin muzarisi ise يَفْعُلُ (aynul fiilin dammesiyle mültebistir) üzere gelir. حَسُنَ يَحْسُنُ mazi ve muzarisi, كَرُمَ يَكْرُمُ mazi ve muzarisi gibi.
6 bab Sülasi Mücerredler | |
Muzari (vezin-mevzun) | Mazi (vezin-mevzun) |
يَفْعُلُ / يَنْصُرُ | فَعَلَ / نَصَرَ |
يَفْعِلُ / يَضْرِبُ | فَعَلَ / ضَرَبَ |
يَفْعَلُ / يَسْئَلُ | فَعَلَ / سَئَلَ |
يَفْعَلُ / يَعْلَمُ | فَعِلَ / عَلِمَ |
يَفْعُلُ / يَحْسُنُ | فَعُلَ / حَسُنَ |
يَفْعِلُ / يَرِثُ | فَعِلَ / وَرِثَ |
Allah razı olsun metehan hocam .benim merak ettiğim konu sülasi aslında 9 babtır 6 ya nasıl indi hatta sizin beyanınızla 5 e indi?
Selamun Aleyküm değerli sarf-nahiv talibesi;
Evvela Allah-u Teala sizlerden de razı olsun, Saniyen sülasi mücerredler 6 babtır denilir. Çünkü bu kadarını zabt edebilmiş alimlerimiz, herhangi bir metinde mazisinin aynul fiili dammeli, muzarisinin de aynul fiili kesra veya fethalı olan bir fiil görme imkanımız olabilir ama o kadar azlardır ki kayda değer değillerdir. Yüzde 99 oranladır mazisinin aynul fiili dammeli ise bil ki kardeşim muzarisinin de aynul fiili dammelidir. (Sülasi mücerredler için konuşuyoruz) 5 bab yanlıştır, tabloya alime-ya’lemu babını (4. bab) yazmayı unurmuşuz ama metinde yazıyor, Allahtan orada unutmamışız. 9 bab dediğiniz az önceki söylediklerimden ötürüdür, onları nazarı dikkate almayın, çünkü pek lazım değildir. Hatamızı düzelttirdiğiniz için çok teşekkür ederiz, Allah ta sizin hatalarınızı düzeltsin İnşallah…
Her zaman رَّبِّ زِدْنِي عِلْمًا “Rabbim ilmimi arttır” demeniz niyetiyle Allah yardımcınız olsun.
Allah bin bir kere razi olsun !